Filistin’e Özgürlük Konvoyu ve Rotamız Filistin Yükümüz İnsani Yardım Filosu hakkında
Gazze Şeridi üç seneyi aşkın bir süredir ekonomik ambargo ve abluka altında bulunduruluyor. Yaklaşık 35 aydır devam eden ambargo ile İsrail sadece asgari düzeyde gıda ve yakıt girişine izin veriyor. BM’nin 2008’de yayınladığı bir rapora göre yarısından fazlası yoksulluk sınırı altında yaşayan ve işsizlik oranının %45 olduğu Gazze halkı ihtiyaçlarının büyük bölümünü tünellerden sağlamaya çalışıyor. Ambargo ile birlikte ilaç ve tıbbi malzemelerin girişinin sınırlanmasıyla kanser ve böbrek hastalıkları ile tedavi edilebilir hastalıklardan yaklaşık 10 bin kişi hayatını kaybetti. En son Aralık 2008-Ocak 2009’da İsrail’in Dökme Kurşun Operasyonu çerçevesinde Gazze Şeridi’ne havada, karadan ve denizden düzenlediği saldırılarda 1500’e yakın Gazzeli hayatını kaybetti. Can kaybının yanı sıra 6 binden fazla konutun yıkıldığı Gazze’de altyapı da büyük zarar gördü. Ambargo bu saldırıların ardından daha da sıkılaştırıldı. BM Kalkınma Programı tarafından Mayıs 2010’da ilan edilen rapora göre üzerinden 16 ay geçmesine rağmen İsrail’in son saldırılarının ardından Gazze’de oluşan hasarın dörtte üçü ambargo sebebiyle hala onarılamadı. Gazze’de halen 5.000 aile çadırlarda yaşam mücadelesi veriyor.
Filistin ve Filistin özelinde Gazze, İslam dünyasında ve dünya kamuoyunda hassasiyetle yaklaşılan en önemli meselelerden biri olmaya devam ediyor. Hükümetlerin ve devletlerarası organizasyonların soruna yönelik pasif tutumları da sivil inisiyatiflerin önem kazanmasına ve öne çıkmasına sebep oluyor.
Filistin ile sivil dayanışmanın önemli bir örneği de geçtiğimiz yıl sonunda gerçekleşti ve Aralık 2009’da, kuşatma ve ambargo altındaki Filistin halkı ile dayanışma amacıyla Amerika, Avrupa ve Asya ülkelerinden araçların katılımıyla Filistin’e Özgürlük Konvoyu oluşturuldu. Üçüncüsü düzenlenen uluslararası konvoyun Türkiye ve Ortadoğu ayağı İHH İnsani Yardım Vakfı tarafından organize edildi. Konvoy ile Gazze halkına aralarında ambulansların, gezici aşevinin, minibüslerin, kamyonetlerin ve çöp arabalarının bulunduğu 155 araç teslim edildi. 17 farklı milletten 500 gönüllünün katıldığı konvoyda Türkiye’den 220 kişi yer aldı. 6 Aralık’ta İngiltere’den yola çıkan konvoy Türkiye, Suriye, Ürdün ve Mısır üzerinden geçerek 7 Ocak’ta Gazze’ye ulaştı. Konvoyla stokları tamamen tükenmiş olan tıbbi malzemeler de bölgeye ulaştırıldı. Konvoy, yol güzergâhı boyunca halkların yoğun ilgisi ile karşılaştı ve güzergâh ülkelerinde Filistin uzun süre gündem oldu.
Filistin’e Özgürlük Konvoyunun ardından denizden bir yardım koridorunun açılması hedefiyle Rotamız Filistin Yükümüz Özgürlük adıyla yine uluslararası bir inisiyatif ile yeni bir kampanya düzenleniyor. Dünyanın her yanından binlerce gönüllü tarafından, aylar süren yoğun çalışmalar sonrasında İrlanda, İngiltere, Cezayir, Kuveyt, Yunanistan ve Türkiye’den yola çıkan gemiler Gazze’ye 15.000 tonu aşkın yardım malzemesi ulaştıracak. Ambargonun başladığı üç yıl öncesinden bu yana, daha önce küçük gemilerle denizden tam yedi defa ulaşılan Filistin’e, bir seferde bu kadar büyük çaplı bir yardım organizasyonu ilk defa yapılıyor. Filoda 50 ülkeden ve 3 semavi dinden çeşitli sivil toplum kuruluşları temsilcileri, bağışçılar, aktivistler, medya mensupları ve parlamenterler olmak üzere yaklaşık 800 kişi yer alıyor. Özgürlük Filosu katılımcılarının ülkeleri ise şu şekilde: İngiltere, İspanya, Afganistan, Venezuela, Endonezya, Malezya, Kuveyt, Avustralya, İsveç, Moritanya, Makedonya, Bahreyn, Pakistan, Vatikan, Almanya, Arjantin, Fas, Kosova, İtalya, Kanada, Suriye, Lübnan, Umman, Pakistan, Güney Afrika, Fransa, Bosna Hersek, Yeni Zellanda, ABD, İrlanda, Yunanistan, Yemen, Ürdün, Arnavutluk, Mısır ve Türkiye vs. Özgürlük Filosu yolcuları arasında Kuveyt’ten 1, Cezayir’den 10, Ürdün’den 1, Yemen’den 3, Bahreyn’den 1, Fas’tan 1, Almanya’dan 2, İngiltere’den 1, İsveç’ten 1, Mısır’dan 2 milletvekili; Arap İzleme Komitesi Başkanı Muhammed Zeidan, 1948 Toprakları Hareketi lideri Raid Salah, İsrail yasama meclisi Knesset üyesi Hanin Zuabi de bulunuyor. 4 yük gemisi ve 5 yolcu gemisinden oluşan özgürlük filosu Gazze’ye havlu, nevresim takımı, kumaş, halı gibi tekstil malzemeleri; çimento, inşaat demiri, fayans, kereste, sunta, iskele, su tesisatı, plastik doğrama, cam, çelik halat, ölçüm aletleri, el arabası, çivi, armatür, boya, trafo, su tankları gibi inşaat malzemeleri; ultrason cihazı, röntgen cihazı, elektrikli hasta yatağı, diş ünitesi, eco dobler cihazı, tekerlekli sandalye, akülü araba, sedye, deambülatör, sterilizatör, mamografi cihazı, mikroskop, diyaliz makinası, radyoloji ekranı, koltuk değneği, kbb ünitesi, ameliyat masası, jinekolog masası gibi tıbbi malzemeler ve stokları tükenen ilaçlar; jeneratör, prefabrik çocuk bahçeleri ve olmak üzere toplam 15 bin tonu aşkın malzeme götürüyor. Yardım filosunda Türkiye’den 3, Yunanistan’dan 1, İrlanda’dan 1, İngiltere’den 2, Cezayir’den 1 ve Kuveyt’ten 1 olmak üzere toplam 9 gemi bulunuyor.
İsrail hükümeti ise bu hafta sonu Gazze’ye ulaşması planlanan ve yüzlerce aktivist ve binlerce ton malzeme taşıyan gemileri durdurmak için askeri bir operasyona hazırlanıyor. En son yapılan kabine toplantısında komandoların gemilere çıkması, operasyonun bizzat Deniz Kuvvetleri Komutanı tarafından yönetilmesi, özgürlük filosu yolcularının Ashod’da hazırlanan toplama kampına alınıp sorgulanması ve Filistinlilerin tutuklanıp, diğer katılımcıların sınır dışı edilmesi kararlaştırıldı. Ancak yardım filosu uluslararası sulardan geçerek Gazze karasularına girecek. İsrail’in kendi egemenlik yetkisinin bulunmadığı Gazze karasularında ilerleyen gemilere müdahale etmesi uluslararası hukuk kurallarının açık bir şekilde ihlal edilmesi olacak. İsrail Dışişleri Bakanlığı tarafından son günlerde başlatılan bir medya kampanyası ile filonun aslında Gazze için hayati önem taşımayan malzemeler taşıdığı ve bunların İsrail tarafından karadan zaten Gazze’ye sokulduğuna vurgu yapılıyor. Ancak İsrail’de insan hakları alanında faaliyet gösteren bir sivil toplum kuruluşu olan Gisha’nın Filistinli iş adamlarından ve uluslar arası organizasyonlardan temin ettiği ve Mayıs 2010 tarihli raporuna göre Gazze’ye girişine izin verilmeyen ithalat kalemlerinin listesi oldukça kabarık. Reçel, çikolata, sirke, helva, zencefil, patates cipsi, kuru meyve gibi gıda malzemeleri; kereste, çimento, demir gibi inşaat malzemeleri; plastik, cam ve metal kaplar; tekstil malzemeleri; balıkçılık malzemeleri; defter, A4 kağıt, kalem gibi kırtasiye malzemeleri ve at, keçi, inek ve tavuk gibi çiftlik hayvanları, Gazze’ye giriş çıkışına izin verilmediği tespit edilebilen ithalat kalemlerinin sadece bir kaçı.
Türkiye, Antalya’dan 27 Mayıs Perşembe gecesi saat 24.30′da demir alan gemiler, diğer ülkelerden gelecek gemiler ile Kıbrıs açıklarında uluslararası sularda bir araya gelecek. Gemiler eğer İsrail tarafından engellenmez ise 28 Mayıs Cuma günü yola çıktıktan sonra 24 saat içerisinde Gazze’ye ulaşacak.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder